Köroğlu – Medet Bir Şahine Medet
Bir bölücek turna gördüm Medet bir şahine medet Zülüfleri burma gördüm Medet bir avcıya...
Bir bölücek turna gördüm Medet bir şahine medet Zülüfleri burma gördüm Medet bir avcıya...
Tokat ellerinden aldım bakırı İncitmeyin fukarayı fakiri Boz bulanık seller gibi rakıyı İçirin beylere...
Köroğlu dediğin delinin biri Kellesi büyüktür gövdesi iri Depretir Kırat’ı bastığı yeri Paşam inan...
Meydan başında duranda Çekip bıyığım buranda Dişlerim kamaştıranda İsterim pulat kemirem ...
Mevlam seni bana verse Derim hey gidinin oğlu Arşa direk direk oldu Zarım ey...
Mert dayanır namert kaçar Meydan gümbür gümbürlenir Şahlar şahı divan açar Divan gümbür gümbürlenir ...
Derya kenarında biter kamışlar Geliyor bizlere türlü yemişler Bezirgan malından türlü kumaşlar At sürüp...
Gel Kırat’ım kulağını çekeyim Eğileyim iki gözün öpeyim Dizgin çekip hünerine bakayım Nazlı Kırat...
Namem vardır Çamlıbel’im sallanır Okuyup dinleyen cümle bulanır Yirmi dört boğumlu kargı kullanır Şol...
Muhanetlik değil bizim karımız Şehriyar sözüne uyanlardanız Meydana girende yoktur korkumuz Kazaya ırıza diyenlerdeniz ...
Gelir benimle dost olur Dar günümde iş buyursam Yatar çadırda hasta olur Yiğidin şahlanır atı...
Gözünü sevdiğim Kırat Sana uzun yol olaydı Şöyle elek selesi sık Sırtına bir çul...
Gel Ayvaz seninle hesap edelim Evvel bahar dememize ne kaldı Acem kervanından Hind’in kumaşın ...
Seferim var Gürcistan’a Benim ile göçen gelsin İnmesin namert meydana Candan serden geçen gelsin ...
Hasan verdi bu haberi Gök başıma kepti sandım Zorbaz beyi bir gürz vurdu Dağ...
Sana bir sözüm var koçak Ayvaz’ım Bir kolumuz tutulmuştu eldedir Eğerlen Kır atı alın getirin ...
Gel ey nazik beden dilber Öpül koçul huzur ile Ömrümün hasılı dilber Öpül koçul...
Uca bağların başında Karlı dağların başında Tek atlı gezdiğin var mı Le le can...
Bağdat’ın paşası yardım dilemiş Beylerim oradan haber eylemiş Birkaç gün sürecek bu gidiş geliş ...
Ne durursun Şanlı Ayvaz Düşek yollara yollara Bizi bekler Benli Döne Sorar yellere yellere ...
Uzaktan merhaba olmaz Nerde kaldı kabre sığmaz Güdümen’im az da kalmaz Ben yiğidi bilmez...
Uca dağların başında Tek atlı gezdiğin var mı Her taraftan üç beş kelle Terkiye...
Bir hışmınan geldi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey Hışmı dağı deldi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey ...
İnce uzun boylu kalem kulaklı Terazi tabanlı göğsü yelekli Bir geyik misali hatun bilekli ...
Kırat’ın değerin sorarsın kaça Seksen bin tümene hele de vermem Seksen bin ak kuzu kıvrımlı koça ...
Kırmızı gülün harmanı Türlü türlüdür dermanı Aslını sordum Ermeni Ben bir yiğide rastladım ...
Hey davranma yiğit eğlen beri gel Kimsin anlat bana bu çalımın ne Altındaki al at değişecek el ...
Kerem et mürüvet eyle Her nadana akma gönül Beni sevmeyen ademin Yüzüne gel bakma...
Kıbrıs şarabın içmişler Can ile serden geçmişler Bugün oradan göçmüşler Bir er yırtar söker...
Kırat demiş cümlenizin başıyım Elde gezdirirler gönül kuşuyum Dar günlerde baş kurtaran kişiyim Üstüme...
Kırat’ım meydan yerinde Gezer horlayı horlayı Bir kötü az bin kavgadan Kaçar zorlayı zorlayı ...
İşte geldim ben bu hana Yarın girelim meydana Cenk edelim kana kana Zorlu bir...
Sen sordun ben de deyim Kar yağıyor döne döne Uca dağların başına Kar yağıyor...
Karlı dağların ardından Yel olup estiğin var mı Tek başına bu çöllerde Ordular bastığın...
Karşıdan gelen piyade Han Ayvazı’m yerinde mi Açılmış gülden ziyade Şirin Dönem yerinde mi ...
Kimisi pınar başında Kimisi yolun dışında Al geyen on beş yaşında İlle mavili mavili ...
Güzeller seyrana çıkmış İlle mavili mavili Al giyen kınalar yakmış İlle mavili mavili ...
O senin tekdirin bize abestir Bu yiğitlik sana kimden mirastır Erenler verirse bana da destur ...
İstanbul’dan fermanımız yazıldı Koç yiğitler karşımıza dizildi Tüfek icat oldu mertlik bozuldu Eğri kılıç...
Iraktan özendim geldim Çevre yanım meşe dağlar Seni kendime dost bildim Yiğit sana düşe...
İki koçak bir araya gelende Görelim ne işler meydan içinde Kesilir kelleler boşanır kanlar ...
İki koçak bir meydana gelince Yiğit derler Arap atı koşana Çarhacılar birbirini bulunca Yeğin...
İki koçak bir meydana koşanda Ağzı gemli küheylan coşanda Gün batarken kan gövdeyi aşanda ...
Hey ağalar babayiğit Gelir yiğitle dost olur Muhanet döğüş görünce Yatar çadırda hast’olur ...
Bir yiğit haykırıp meydana girse Arka verip sığınacak yer gerek Çamlıbel’e metin kale yapmaya ...
Gider oldum beyler Halep’e Hoy’a Mevlam yetiştirsin düğüne toya Bozdurun altını beyaz akçaya Sarfedin...
Benden selam eylen Bolu Beyi’ne Göndersin Ayvaz’ı göresim geldi Muhabbeti düştü gönlüm evine Göndersin...
Haçan bir mecliste olsa bir deccal Ol meclisin halkı perişan olur Orta yerde bir kahraman türese ...
Yüce dağlar koç yiğidin arkası Emlik kuzu koç koyunun körpesi Gelsin yüz bin kile kıraç arpası ...
Gelin Hoylu’yu soyalım Güllap suyuyla yuyalım Mezara nasıl koyalım Gelin ağlaşak Hoylu’ya ...
Behey dörtlüler beşliler Gelin gelin duruşalım Kaplan postlu giyişliler Gelin gelin duruşalım ...
Eğer kendilerde erlik var ise Gelsin dövüşelim Boyu Beyleri Kanından susayıp candan geçerse Gelsin...
Gel doru at gel kulağın çekeyim Eğileyim iki gözün öpeyim Dizgin edip hünerine bakayım ...
Dön Hasan’ım döndü beyler Gel gidelim ilimize Döne Hatun minnet eyler Gel gidelim ilimize ...
Gele Zor Bezirgan beri gel hele Bir kule yaptırak baş baş üstüne Seçilsin yiğitler seninle bile ...
Ağalar tedarik görün Gelende Konya kervanı Müjdeciye bahşiş verin Gelende Konya kervanı ...
Dinleyin ağalar meydan açıldı Vurun yiğitlerim hoy günü bugün Koç yiğitler bugün için seçildi ...
Dinleyin ağalar dinleyin beyler Sorarım bunları bir gün olur ki Adam olup koç Kırat’a binişim ...
Pişman oldum ben bu hale Yavru göğsünü düğmele Bağlandım güle bülbüle Hele düğmele düğmele ...
Gafil üstüme uğradı Yolu Bağdadı turnanın Ağalar cana kar etti Ünü Bağdadı turnanın ...
Daima böyledir dünyanın işi Kişi ettiğini bulur demişler İstersen eylik et istersen kemlik Ettiğin...
Gökten uçan telli turnam Bizim beyler yerinde mi Türlü tevri cenge giren Demirc’oğlum yerinde...
Derelerde biter söğüt Anasından almış öğüt Araplar da olur yiğit Ayvaz burdan kaçtı sandım ...
Dinle sözlerimi han oğlum Ayvaz Yükletin kervanı dengine bakın Erlik meydanına girdiğin zaman Kuşanın...
Çar köşe fani dünyada Koç yiğitler olmasaydı Dünyayı zulmet alırdı Ağlayanlar gülmeseydi ...
Çekerim senin nazını Getir öpeyim yüzünü Göreydim senin özünü Bağda açan gül olaydı ...
Çıktım şu alemi seyran eyledim Açılmış baharı gülü dağların Sökülmüş bendleri cuşu yenilmez Çağlayuban...
Hey ağalar behey beyler Yitti yar görmediniz mi Al karalı mor sümbüllü Dağlar görmediniz...
Nice yiğitler beslenir Dağlar koynunda koynunda Alıcı kuşlar seslenir Dağlar koynunda koynunda ...
Coştu deli gönül gayrı yenilmez Çıkıp yaylalara gitmek görünür Gezemez oldum ardan namustan Hep...
Ay yansın ağalar güneş tutulsun Parladı parladı çalın kılıncı Oklar gıcırdasın ayyuka çıksın Mevla’nın...
Kıratım Meydan Yerinde Gezer Horlayı Horlayı Bir Kötü Az Bir Kavgadan Kaçar Zorlayı Zorlayı ...
Çamlıbel’e süreyidim yolunu Altınlardan nalladayım nalını Üç güzele dokutayım çulunu Alma gözlü kız perçemli...
Çamlıbel erleri girdi sıraya Bugün yiğitlerin cengi var cengi Kılıç parlatanlar geldi buraya Bugün...
Canım Kırat gözüm Kırat Kaçıp çekilip gidelim Her yanında çifte kanat Uçup çekilip gidelim ...
Canım Kırat gözüm Kırat Şu ortalık düz olaydı Koçaklar iki yanımda Düşman yüz be...
Canım Kırat gözüm Kırat O bakışın durur m’ola Ismarladım Han Döne’ye Kem gözlerden korur...
Bu ki meydan almaz ondan zat olmaz Beslemen beygiri arap at olmaz Er olanlar düşmanına alt olmaz ...
Bugün ben bir söz işittim Üstümüze paşa gelir Bütün düşmanlarım bile Asker almış koşa...
Hey Bezirgan tez ol gönder bacımı Köroğlu’nun sen görmedin gücünü Alır koç yiğitler benim öcümü ...
Bugün yiğit beylerimden Dar günümdür yetişseler Ak bilek kana bulanıp Birbirine katışsalar ...
Bir yiğit yalnız başına Beş yüz atlıya eş olmaz Ne var ki ördek kuşunda ...
Bizim ellerin beyleri Yakar kandili kandili İçip aslana dönerler Kadeh döndürü döndürü ...
Mürveti çok Hakk’ın nazargahısın Bizim iller karlı dağlar aşkolsun Gerçek erenlerin seyrangahısın Bizim iller...
Gel Ayvaz atlanıp gitme Kıştır bu dağın yolları Keleş’ten aldım haberi Beştir bu dağın...
Benden Selam Olsun Bolu Beyi’ne Çıkıp Su Dağlara Yaslanmalıdır Ok Gıcırtısından Kalkan Sesinden Dağlar...
(Köroğlu) Benden selam olsun Cafer Paşa’ya Can ister ki bu firkata dayana Şimdi yiğitliğin...
Köroğlu bu küçük haracı nitsin Beş bin liranın da sözü mü olur Eğer haddi varsa çekilip gitsin ...
Bir yiğit benim diyende Kaynayıp da coşmamalı İşin icrasın bilmeyen Hiç haddinden şaşmamalı ...
Gayre bakma yüzün göster Ben gönlümü bilmez miyim Günde padişahlık ister Ben gönlümü bilmez...
Benden selam eylen o bey babama Ettiği aklımdan çıkmaz neyleyim Öperim ellerin hanım ninemin ...
Benden selam olsun Cevher Paşa’ya Şimdi keleşlerim seni titretir Şeşberle gürz yağar yağmur misali ...
Benden selam olsun Bolu Beyi’ne Benim ile uğraşmaya dev gerek Unvan para etmez harp meydanında ...
Hey ağalar yüce dağın salında Avlar iken ben İspir’im aldırdım Gözlerim kaldı anın hayalinde ...
Belindedir altın divit Cihana verirdi öğüt Sözü mertti kendi yiğit Demircioğlum yerinde mi ...
Ben bir Köroğlu’yum dağda gezerim Esen rüzgarlardan hile sezerim Demir külünk ile başın ezerim ...
Ben bir Türkmen idim geldim yabandan Haberini aldım ben bir çobandan Beş yüz koyun verdim aldım babandan ...
Gözlerim yollara kaldı takıldı Ayvazı’m nerede Kenan ne oldu Köroğlu’nun gitti başından aklı Ayvazı’m...
Katar katar gelen turnam Baka zahman görünür mü Derde derman katar turnam Baka zahman...
Gel gidelim Karaman’a yukarı Başı telli canım Ayvaz ağlama Çok ağlama başa sevda getürür ...
Behey ala gözlü dilber Benim aklım yerindedir Ben severim sen kaçarsın İman senin nerendedir ...
Siyah kaküllerin dökmüş Kızıl güllere güllere Ala gözlerin dikmiş İnce yollara yollara ...
Ayvaz benim senden yana Kurban olam şirin cana Sağda duran Köse Kenan Vur diyende vurmaz...
Muştuluk olsun dağlara Şen olun Ayvaz geliyor Selam olsun servilere Şen olun Ayvaz geliyor ...
(Köroğlu) Arzu edip Çamlıbel’den gelmişim Arayı arayı seni bulmuşum Sazım kırılınca melul kalmışım ...
Arabistan çöllerinde gezerken Bana rast geldi orada dört gidi Biri Urum biri Fellah biri Tat ...
Hemen mevla ile sana güvendim Arkam sensin kalam sensin dağlar hey Yoktur senden gayrı kolum kanadım ...
Kaçma hey Yek Çeşim kaçma Kolu bağlı al giderim Koç Kır-Atı alıp gitme Seni...
Ala da boz dumanlı karlı dereler Saat çukurunun (Şahım) mamur çağları Her seher her sabah (Şahım) öter bülbüller...
Bir at gördüm Silistre’nin ilinde Alma gözlü kız yeleli Kırat gel Ne bend oldun lekelerin elinde ...
Canım benden ak göğsünü saklarsın Tenhalarda ak gerdanın açarsın Canım benden ne kem gördün kaçarsın ...
Kocadım belim büküldü Gözümün nuru döküldü Damarım bendi söküldü Kocaldım Ayvaz pir oldum ...
Ağalar dinleyin şu bezirganı Bize haber verir ellerimizi Hasan için gidek Güllü Nigar’a Gonca...
Ağlatırsın beni canım Gözün yaşı silinmez mi Çıkıp servi hıramanım Karşımızda salınmaz mı ...
Akar abıhayat biter yemişler Aslan gibi bu dağlarda kalmalı Yürü oğlum burda aslanlar yatar ...
Aras Paşa sana bele söyleyem Yerim haber alsan Murat Beyliyem Zalim düşman ile kavga başlarsa ...
Dağ başını mesken kılmış Ben yiğidi bilmez miyim Cidasını ele almış Ben yiğidi bilmez...
Nereden gelirsin bezirgan başı Dengine düzmüşsün türlü kumaşı Kargının ucuna takarım başı Ver yolun...
Tanyeri atanda şafak sökende Düşmanın üstüne hörelenmeli Düşman kalkıp kılıç çekende Yiğit on beş...
Düğünde derdimi yansam Gelir benimle dost olur Dar günümde iş buyursam Yatar çadırda hast’olur ...
Dağların salından süzülüp inen Üstü gümüş çullu Kırat’ım benim Varmış düşmüş bir leke bey eline ...
Seherden sabahtan eser ürüzgar Yeller Demircioğlu durmasın gelsin Kar kalkar açılır lale sümbüller Güller...
(Aldı Şirin Döne) Bağdat’a sefer edenler Hoylu’m nic’oldu gelmedi Turna teline gidenler ...
Gitti Çamlıbel beyleri Bana dert oldu dert oldu Baktım Ayvaz’ın yoluna Gözüm dört oldu...
Derya altı biner demir doludur Meydana girende aslan canlıdır Özü bir han kendi İsfahanlı’dır ...
At üstünde peyman durur Kargıyı sağdan savurur Kırk yiğide ferman sorur Vurun Hoylu’ya Hoylu’ya ...
Bereket çok hakkın nazargahısın Çamlıbeller bizim eller aşkolsun Gerçek yiğitlerin seyrangahısın Çamlıbeller bizim eller...